İnsanın kendisine yeterli olması gerektiğini savunan ünlü düşünür Diyojen, MÖ 404 yılında Sinop’ta doğmuş ve kuyumcu babasının sahte para basması sebebiyle ailesiyle birlikte Atina’ya sürülmüştür.
Çevresel gereksinimleri öteler, erdemi her şeyden üstün tutar. Mutluluğun maddesel şeylerle ilgisi olmadığını, özgürlüğün en önemli unsur olduğunu savunur. Bu nedenle hayatını fakirlik içinde geçirmiş, bir fıçının içinde yarı çıplak yaşamış ve etrafından yiyecek toplayarak beslenmiştir. Sahip olduğu tek mal varlığı tahta su çanağı olan Diyojen, bir gün çeşme başında eliyle su içen bir çocuğu gördükten sonra tahta çanağını da kırmış.
Medeniyeti reddeden kinik yaşam biçimini tercih eden Diyojen, Sokrates’in öğrencisi Antisthenes’in öğretisi olan kinizm felsefesiyle hayatını doğaya uygun olan en basit şekilde yaşamıştır. Çok iyi hitap yeteneği olan Diyojen, aynı oranda zekâya da sahiptir. Tarihte birkaç örneğine rastladığımız Diyojen’in iletşimi ile ilgili en dikkat çekici olanı Büyük İskender ile olan konuşmasıdır.

Diyojen uzun bir süre Yunanistan’ın Korint şehrinde yaşamıştır. (Rivayete göre köle olarak satın alınıp, Korint’e getirilmiştir.) Aristo’nun öğrencisi ünlü komutan Büyük İskender, filozofları ve düşünürleri çok sever. Diyojen bir gün güneşlenirken, Büyük İskender yanına gelir ve bir isteği olup olmadığını sorar. Diyojen ise şöyle yanıtlar.
Gölge etme, başka ihsan istemem.
Konuşmasıyla, zekasıyla herkesi etkileyen Diyojen MÖ 324 yılında, Korint’te hayatını kaybeder. Ondokuz Mayıs Üniversitesi’nde görevli olan Sinoplu heykeltıraş Turan Baş ve 25 kişilik ekibi, Sinop’un girişine 2006 yılında tamamlanan bir Diyojen heykeli dikmiştir. 6 ayda tamamlanan 6 metrelik mermer heykel, elinde fener ve yanında köpeğiyle “Adam” aramaktadır.